GÜNDEM Haber Girişi : 31 Aralık 2021 23:01

2022 Sorumluluk Yılı!

2022 Sorumluluk Yılı!
Bizim Yarımada 2021'i uğurlayıp, 2022'yi karşılarken; Mahir Dinç 'Sesiz Demokrat'ı yazdı.

SESSİZ

DEMOKRAT

 

2021 yılını da deviriyoruz.

 

Daha doğrusu o bizi deviriyor desek yeridir.

 

İyi kötü yönleriyle unutmak isteyeceğimiz ya da hatırlamaktan keyif alacağımız birçok an ve anı biriktirdik.

 

En çok sağlık diledik.

 

Mutlu olmanın lüks görüldüğü yeni ekonomik dönemde, krizlere ‘yem’, siyasete ‘kitle’ olduk.

 

Yönetmenin, hatta ev, kent ve ülke idare etmenin nasıl da önemli bir maharet olduğunu daha çok hatırlattı 2021.

 

Daha çok ‘algıları yönetmek'ti ülkemizdeki anlayış.

 

Beceri-beceriksizlik, dürüstlük-katakulli, liyakat-tanıdık, umut-umutsuzluk arasında ‘negatif’ olanın kazandığı, ‘bi dolu’ 365 gün.

 

Yine de ‘güzel günler görme’ umuduna şans verilen…

 

Mesela aileden uzakta öğrenciyseniz, zihninizin, derse gidip-gelme maliyetinden akşam yurtta-evde nasıl yemek yeneceğine; sınav ya da dersten çok zaman ayırdığı yıldı, 2021.

 

Uyandığımızda ‘günaydın’ demenin imkansız olduğu sabahlarla dolu ‘elektrikli’ bir yıldı.

 

‘Karadeniz’de gemilerin mi battı’dan ‘Karadeniz’de gaz bulduk’a evrildiğimiz, vatandaş olarak ‘gaza getirilmeye’ müsait bir yıldı.

 

'Çıkar telefonunu dayıları yılı'ydı.

 

Ama 'Ben hep 50 liralık benzin alıyorum' yılı olmaktan çıktıı!

 

‘Barınamıyoruz’ diyenlerdi 2021.

 

‘Geçinemiyoruz’du.

 

‘Boğaziçi Direniyor’ kararlılığıydı.

 

“Yarımada’da Talana Dur De” sloganıydı.

 

‘Sesimizi duy’ diyenlere karşı, ‘duymayanlar’ın sesini yükselttiği, ‘şahsım’ yılıydı.

 

‘Bu ülkede her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız’ diyen şairin, hakkının en çok teslim edildiği yıl!

 

***

 

Dün söylenenin bugün unutulduğu, yarın yapılacakların önceki günü yalanladığı takvim yaprağıydı düşen.

 

Bir yanımız bahar bahçe de olsa…

 

Belki ‘insanlığın sonbaharı’ydı.

 

Sahi bahar gelecek miydi?

 

Ben baharı, topluma yön veren, rol model olanların yüzlerinde, sözlerinde ararım.

 

Mesela önceki gün, kent basınını ağırlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e baktım, dinledim:

 

“Gündemim yoğun. Ne yattığım yatağı ne kalktığım yeri görüyorum. Büyükşehir, Seferihisar’daki gibi sakin olur diye düşünmüştüm. Öyle değilmiş. Büyükşehir çok farklı bir ölçekmiş, çok yoruluyorum” diyordu.

 

Açıkçası samimi de olsa, bu dertleşmeye üzüldüm.

 

Temsil ettiği makamın verdiği sorumlulukla ‘yorgun’ olmaması gerekenlerden ‘Büyük Başkan.’

 

Baharın gelmesi adına bir rol model.

 

Çeşme(Yarımada) ve İnciraltı adına söyledikleri de önemliydi, ama tatmin edici değildi:

 

“Şu ana kadar ön yargı taşımadan önümüze gelen her projeyi dinlediğimizi biliyorlar. Sayın Bakan İzmir’e birkaç defa geldi. Çeşme ile ilgili projeleri dinledik, kaygılarımızı aktardık. Bugün itibariyle sonlanmış bir proje yok. Bizim asli görevimizin bu kentin doğasını korumak olduğunu söyledik. Bunu söylemeye devam edeceğiz. Bu kentteki insanların gelir düzeyini artıracak her projeye varız. Ama bu kentin doğasına zarar verecek kalkınmaları kabul etmiyoruz.”

 

Yarımada’nın turizmde çok ekmeğini yedi Başkan Soyer.

 

‘Sessiz demokrat’lığı bırakıp, (Bu planlar hazırlanırken neden halk yok, meslek odaları işin içinde neden değil?) demesi, tarihin ona yüklediği sorumluluk.

 

Herkese sorumluluk bilinci yüksek, sağlıklı ve mutlu 2022 yılı dilerim.

 

                                                                                           [email protected]