Yazarımız Abdulkadir Hazman, 'Toprağın Mirası'na sahip çıkmaya devam ediyor. Hazman, EKİM - 2022 sayımızda, İzmir'in UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alma hayalini değerlendiriyor... "Takke Düştü" kurumları ve çalışmalarını sorguluyor, gündeme taşıyor
TAKKE DÜŞTÜ
KEL GÖRÜNDÜ
“Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım boşuna yandım.”
Bu toprağın eşsiz miraslarından Neşet Ertaş’ı onuncu ölüm yıldönümünde anarken, TARKEM bizi UNESCO daimi listesine girme hayali ile kandırdı.
Birinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra Birleşmiş Milletler’in kökenini oluşturan Milletler Cemiyeti kurulur. Bu cemiyet bünyesinde barışı korumanın ancak insanların entelektüel olarak birlikte çalışmasıyla mümkün olabileceği düşüncesiyle, “Uluslararası Entelektüel İş birliği Komitesi (ICIC)” oluşturulur ve bu organizasyon da daha sonra UNESCO’ya dönüşür.
Merkezi Paris’te olan bu kuruluşun amacı eğitim, bilim ve kültür yardımıyla dünya barışını kalıcı kılmaktır. Dünya kültürlerinin ve doğal ve kültürel varlıkların korunması için stratejiler belirler, standartlar oluşturur ve sözleşmeler hazırlar. 1972'de UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Varlıklarını Koruma Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Bu sözleşme ile “dünya mirası” ve “üstün evrensel değer” kavramlarını tanıtmış ve yaymıştır. Bu sözleşmede üstün evrensel değer ifade eden kültürel ve doğal miras alanlarının dünyada yaşayan herkesin ortak mirası olduğu kabul edilmektedir. Bu sözleşmeyi imzalayan, doğal ve kültürel miraslarını koruma sözü veren ülkeler, kendi topraklarındaki miras varlıklarını UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilmek üzere aday gösterebilirler.
2018 Ekim itibariyle Türkiye de dahil olmak üzere 167 ülkeden 1092 doğal ve kültürel miras alanı bu listeye kaydedilmiştir. UNESCO çalışmalarını Venedik Tüzüğü ve Lahey Sözleşmesiyle de daha geniş bir alana yayar. Yapılacak işleri yönetmek ve finanse etmek için 1976 Dünya Mirası Komitesi ve Dünya Mirası Fonu kurulur. Dünya Mirası Fonu’nun bütçesi kısıtlı olduğu için doğrudan mali kaynak sağlayamasa da UNESCO, çeşitli ülkeler ve kurumlarla işbirliği yapılabilmesi için önemli bir aracılık rolü görür. Bu yolla değişik fonlardan para bulmak ve uzman kuruluşlardan teknik destek sağlamak mümkün olur. Dünya Mirası Fonu, uluslararası desteğe ihtiyaç duyan Dünya Mirası alanlarını desteklemek için yılda yaklaşık 4 milyon ABD doları sağlar. Fonlar, taleplerin acilliğine göre tahsis edilir.
UNESCO DÜNYA MİRAS
LİSTESİ’NDE YER ALMANIN ÖNEMİ
Listede yer almak ülkenin kültürel ve doğal mirasına verdiği önemin ve koruma çabalarının, yetkinliğinin göstergesidir. Bu bakımdan uluslararası toplum nezdinde ülkeye itibar getirir. Listede kayıtlı varlıkların ve onlara ev sahipliği yapan ülkelerin dünyada daha iyi tanınmasını sağlar. Bu varlıklar bütün dünyadan nitelikli turistlerin geldiği bir çekim odağı oluşturur. Dünya mirasına sahip çıkma bilinci, yerel koruma çabalarının benimsenmesine yardımcı olur. UNESCO Dünya Miras Listesi için adaylık süreci iki aşamadan oluşur. Birincisi, ‘Geçici Miras Listesi’nde yer almaktır. İkincisi de ‘Kalıcı Miras Listesi’ne girebilmektir.
Kalıcı listeye girebilmek için danışman kurumların teknik desteğiyle, detaylı bir dosya hazırlanır ve Dünya Miras Komitesi’ne sunulur. Kararı bu komite verir. Türkiye’yi Dünya Miras Komitesi ile ilişkilerde, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı temsil eder. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda, UNESCO Türkiye Milli Komitesi ile işbirliği halinde çalışır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yanı sıra belediyeler, üniversiteler, yerel kalkınma ajansları ve sivil toplum kuruluşları da sürece katılırlar.
EXPO, TARKEM, ‘DEFİNE AVI’…
Şimdi yukarıdaki bilgiler ışığında soralım: İzmir Tarih ve Kültür varlıklarının koruyuculuğuna soyunmuş ticari bir şirket olan TARKEM’in, bu çalışmada yer alırken, hiç şüphe yok ki, İzmir’in tarih ve kültürüne önemli katkıları bulunan ARKAS HOLDİNG neden yok? TARKEM satın aldığı ve kiraladığı tarihi binaların değerini artırmak ve karına kar katmak için bu oluşumda yer almış olamaz mı? İzmir’in UNESCO daimi listesine dahil edilmesi projesine TARKEM’in maddi katkısı ne olmuştur?
İzmir’de “Define Avı” adıyla yarışmalar düzenleyen TARKEM’in bilgi ve birikimi, İzmir’i UNESCO listesine eklemesi için yeterli midir? Belediye başkanlarını parlatmaktan ve şirket ortaklarının karını düşünmekten başka amacı olmayan bu tür kuruluşların, UNESCO tarafından fark edilmemesi beklenebilir mi? Tabii ki TARKEM’in olumlu çalışmalarını da göz ardı etmeden, İzmirlilerin- geçmişte EXPO’da olduğu gibi- hayallerini ve umutlarını kimsenin meltem rüzgarının önüne katmaya hakkı olduğunu düşünmüyorum.