Çakalburnu Lagünü, Birinci Derecede İlgi Bekliyor

Ramsar Sözleşmesi'yle korunan İnciraltı Çakalburnu Lagünü, kirlilik tehdidi altında. Alanın müdavimi İzmirliler, kuşların beslenme ve çoğalma alanı lagünde, kirliliğin Fahrettin Altay-Narlıdere Metrosu inşaatı ile arttığını söylüyor.

 

 

 

-ÖZEL-

 

 

 

Doğadaki en nadir kuş türleri arasında yer alan flamingolar başta olmak üzere çok sayıda kuş türü açısından zengin besin kaynaklarına sahip  İzmir Balçova İnciraltı'ndaki  Çakalburnu Lagünü tehlike altında. 

 

 

 

 

Yıllar öncesinde 64 hektarlık büyüklüğe sahip olan lagünde, alanın doldurulmasından kaynaklı olarak kalan son küçük bölümü 1.Derece Doğal Sit alanı ilan edilse de, çektiğimiz fotoğraflardaki kötü tablo, özellikle İzmir'de "kurdun da kuşun da başkanı" olduklarını söyleyen kent yöneticilerinin "birinci derecede ilgi alanında" yer almayı bekliyor. 

 

 

 

Derelerden  sürüklenerek gelen çöp ve derelere boşalan kirli sular Çakalburnu Lagünü'ndeki canlı hayatını tehdit etmeye başladı. 

 

 

Kent merkezine yakın olmasından dolayı doğa fotoğrafçıları başta olmak üzere İzmirlilerin de  büyük ilgi gösterdiği İnciraltı Çakalburnu Lagünü'nün yaşaması için, bu özel alana daha önce İZSU tarafından tatlı su kaynağı bağlanmıştı.

 

 

 

 

"SORUMLULAR MÜDAHALE ETSİN"

 

 

İzmir'de Gediz Deltası'ndaki (Sasalı) Kuş Cenneti'nden sonra,  başta flamingolar olmak üzere zengin beslenme kaynaklarından dolayı Çakalburnu Lagünü'nün bir çok kuş türüne ev sahipliği yaptığını belirten alanın sürekli ziyaretçisi konumundaki İzmirliler, bu alanın kentin ikinci kuş cenneti olduğunu vurguladılar.

 

 

 

İzmirliler, 

 

"Dünyanın sayılı sulak alanlarından biri. Fakat bu büyük değerin kıymetini bilmiyoruz. Lagünü tehdit eden derelerden gelen kirli su ve çöplerin  kaynağı tespit edilip müdahale edilmeli.

 

 

Fahrettin Altay - Narlıdere Metro inşaatı çalışmaları başladıktan sonra lagüne daha fazla kirli su akmaya başladı.

 

 

Burası sadece kuşlar için değil kente yakın olması ve temiz havası, doğal güzelliğiyle insanlar içinde adeta bir cennet ve zarar görmesini istemiyoruz'' dediler. 

 

 

 

 

 

 

 

RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK

ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ

 

 

 

Türkiye 1994 yılından beri taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi ve 2002'de yürürlüğe giren "Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği" mevzuatına göre, su kuşlarının yaşam alanları olan sulak alanları korumayı taahhüt etmiş durumda. Ancak uygulamada bu taahhüt yerine getirilemiyor. 

 

 

Yine Ramsar Sözleşmesi kapsamında Türkiye'de 200'e yakın alan uluslararası öneme sahip sulak alan tespit edilmiş olmasına rağmen, sadece 14 sulak alan bulunuyor.

 

 

 

 

 

Sulak alanların bulundukları bölgede su rejimini düzenledikleri, yer altı su kaynaklarını besledikleri; suyu arıtarak ihtiyaç duyulan temiz tatlı suya erişimi ve ekosistemlere erişimi kolaylaştırdığı biliniyor.

 

 

Bu nedenle sulak alanlar, sadece su kuşları için değil; tarım ve hayvancılık açısından da önemli bir kaynak olarak önem taşıyor. 

 

 

Ayrıca sulak alanlar, ORNİTOTURİZM olarak da bilinen kuşlarla ilgili daha çok günübirlik turizm faaliyeti açısından lagünlerin önemi büyük. 

 

 

 

 

 

 

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU'nun, İnciraltı Çakalburnu Lagünü'ne yönelik iyileştirici adımları atması beklenirken, Fahrettin Altay-Narlıdere Metrosu'nun yüklenici firmasına mevcuttaki inşaat faaliyetinin lagüne yönelik olumsuz etkisini tespite yönelik denetim çalışması yapıp yapmayacağı ise merak konusu.

 

 

 

 

 

 


01.06.2022 09:52:05