Mahir DİNÇ: 'Doğa'sız Siyaset Kaybedecek

Mahir Dinç BİZİM YARIMADA için yazdı: "Görülüyor ki doğa, artık yeni bir ‘politika’ başlığı… Ve ‘o’na sırtını dönen bu çağı ıskalamış olacak. Yani KAYBEDECEK…"

MAHİR DİNÇ 

 

DOĞASIZ SİYASET

KAYBEDECEK

 

Gıda krizi, küresel ısınma…

 

Yurttaş olarak günlük hayatımızda yaşadığımız sorunların ana gerekçeleri.

 

Tabii ki ‘refah’ makyajlı tüketim ekonomisinin, insan alışkanlıklarını değiştirmesi bu sorunları büyütüyor.

 

İşte sıkıntı da burada başlıyor:

 

Tüketecek bir şey bulamama ya da astronomik fiyatlarla bulabilme riski, insanın yüzünü ‘doğa’ya mecburen döndürüyor!

 

Ne zaman ki toprağa sırtımızı döndük, doğanın üretme odaklı ve toprağın verimli yönünü hayatımızdan çıkardık, işte bugünkü sonuçlarla karşılaşmaya mahkum olduk.

 

Tüketebilmek için yeniden doğayı hatırlamak pek samimi gelmese de bu bile, sağlıklı çevre için önemli bir fırsat adımı olabilir.

 

***

 

Türkiye’de siyaset kurumu da çevre ve doğa alanlarında politikalar üretmeye zorunlu kaldı.

 

Neden mi?

 

Mesela ‘z’ kuşağından oy alabilmenin anahtarlarından biri, doğa ve çevre alanlarında samimi politikalar geliştirmek.

 

Nüfusun bu bölümü ekoloji, çevre sorunlarına çözüm geliştirme gibi alanlarda çok duyarlı.

 

Yani ilk kez oy kullanacak bu hedef kitle, ‘oy’ tercihini belirlerken, çevreyi önceleyen bir bilinç içinde.

 

Siyasi partiler, çevre, doğa hakları alanlarında genel başkan yardımcılıkları, komisyonlar, komiteler, çalışma grupları oluşturuyorlar.

 

Bu örgütlenme biçimi, il ve ilçelere dek uzanıyor.

 

En nihayetinde, sağlıklı çevrede yaşamak, evrensel bir insan hakkı.

 

***  

 

Bizim Yarımada, ayağını bastığı bu güzel toprakların savunusunu, yerelde ya da genelde güç sahiplerinin kibir, kapris ve ‘her şeyi bilen’ koltuk sarhoşluğuna karşın ısrarla sürdürüyor.

 

Mesela Çeşme Projesi…

 

Projenin müellifi bakanın yanında ‘hazır olda’ bekleyen Çeşme Belediye Başkanıgüç bela ayağını sürüyerek geldiği, “Yarımada’da Talana Hayır” mitingindeki haliyle, gelecek adına endişe yaratan bir profildeydi.

 

Miting öncesinde CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ile görüşmemizde, kent yönetiminin “emin” isimlere tesliminin önemi üzerine söyleştik.

 

Çeşme ve benzeri cennet coğrafyaları geliştirirken koruyan, ekolojik değerlerini önceleyen öncülerin, karar verici makamlarda olması önemli.

 

Ali Öztunç doğa konusunda Türkiye’de en aktif politikacılardan ve bu sorumluluğu yeni doğan çocuğunun sağlıklı geleceği için içtenlikle sahipleniyor.

 

Yerel ölçekte de bu profildeki figürleri çoğaltmak gerekiyor.

 

***

 

Yarımada Projesi demişken..

 

Türkiye’de “Ben iktidara alternatifim” diyen liderlerin, “Altılı Masa”sında da doğanın korunmasına yönelik mesajların verilmesi önemli.

 

Bir dönem AK Parti’nin en tepe karar mekanizmalarında yön verici konumdaki DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ile de gazetemizdeki Yarımada Projesi haberlerini bu çerçevede konuştuk.

 

Demeç ve eylemleriyle ‘siyasetin vicdan merkezleri’nden olan Yeneroğlu, İzmir’deki yoğun programında ‘küresel ısınma’, ‘doğa hakları’ ‘suyun korunması’ gibi başlıklarda verdiği mesajlarla bunu bir kez daha gösterdi.

 

Görülüyor ki doğa, artık yeni bir ‘politika’ başlığı…

 

Ve ‘o’na sırtını dönen bu çağı ıskalamış olacak.

 

Yani KAYBEDECEK…

 

 

 

mahirdinc@hotmail.com

 

 


20.07.2022 15:27:49