WRI Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu 2022’de, ‘Green Economy Transformation for Liveable Cities/Yaşanabilir Şehirler için Yeşil Ekonomi Dönüşümü’ başlığıyla düzenlenen Nordic Talks oturumunda, Danimarka ve İsveç’in geliştirdiği, Türkiye için örnek teşkil edebilecek yeşil ekonomi çözümleri ve bu alandaki iş birliği fırsatları ele alındı.
Oturumun açılış konuşmalarını Danimarka İstanbul Başkonsolosu Thierry Hoppe ve İsveç Başkonsolosluğu Muavin Konsolos & İsveç Türkiye İşbirliği Daire Başkanı Björn Jönsson yaptı.
Danimarka İstanbul Başkonsolosu Hoppe, sürdürülebilirliğin yerel değil global bir konu olduğunu ve dünya ülkelerinin çok fazla ortak noktası bulunduğunu vurguladı. Hoppe şunları söyledi: “Danimarka bir zamanlar tamamen ithal petrol ve diğer fosil yakıtlara bağımlıydı. Günümüzde ise Danimarka yeşil dönüşümün öncülerinden biri. Yeşil ekonomiye geçişle ilgili deneyimlerimizi ve bilgi birikimimizi paylaşmak bizim sorumluluğumuz. Daha sürdürülebilir, düşük karbonlu ve kaynakların verimli kullanıldığı bir dünyada yaşamak için başka ülkelere bu geçiş sürecinde yardımcı olmak istiyoruz. Başarılı bir dönüşümün sırrı, ‘daha azla daha çok yapmak’. En temiz ve en ucuz enerji kullanmadığımız enerjidir. Enerji maliyetlerinin hızla yükseldiği bu dönemde, enerji verimliliği daha da önemli hale geldi. Aslında karar vericilerin işi kolay: Enerji verimliliği çözümleri yatırımlarında karşılık hemen alınıyor” diye konuştu.
İsveç’in dünyanın en inovatif ülkelerinden ve akıllı teknoloji öncülerinden olduğuna dikkat çeken İsveç Başkonsolosluğu Muavin Konsolos & İsveç Türkiye İşbirliği Daire Başkanı Jönsson: “Döngüsel ekonomiye geçişin ancak politikacıların, iş dünyasının, kamunun, akademik kurumların, sivil toplumun ve bireylerin iş birliğiyle mümkün. İsveç, 2045’e kadar dünyadaki ilk karbon nötr OECD ülkesi olmayı hedefliyor. Yeşil ekonominin önemine inanan birçok İsveç şirketi de zehirli olmayan, döngüsel ve biyo-tabanlı bir ekonomiye geçiş için çalışıyor” dedi.
DEKARBONİZASYONDA DÜNYANIN ÖRNEK ŞEHRİ SONDERBORG
Nordic Talks’un ilk başlığı olan ‘ProjectZero – A local solution to a global problem/ ProjectZero - Global sorunlar için yerel çözümler’ kapsamında, Türkiye’deki iklim ve enerji krizi için yerel çözümler konuşuldu.
Danimarka’daki Sonderborg belediyesinin, yerel şirketlerin ve kent sakinlerinin birlikte hayata geçirdikleri, şehrin tüm enerji sistemini 2029’a kadar dekarbonize etmeyi hedefleyen girişim ProjectZero’un CEO’su Brian Seeberg şunları kaydetti: “İklim kriziyle mücadelede yerel destek, akıllıca ve uygun maliyetli bir ana plana sahip olmak çok önemli. ProjectZero da dekarbonizasyon maliyetlerini neredeyse yüzde 50 oranında azalttığı için enerji verimliliğine odaklanıyor. Project Zero örnek teşkil ediyor, akıllı ve düşük maliyetli çözümler sunuyor. Bunların hepsi ölçeklendirilip başka şehirlerde uygulanabilir.”
Danfoss Türkiye Satış Direktörü Serhan Günel ise “2050'ye dek 2,5 milyar kişinin daha kent nüfusuna eklenmesi bekleniyor. CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde 70’inin şehir kaynaklı olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, ısınmayı 1.5 derecede tutmak için, CO2 emisyonlar her yönüyle, cesurca ele alınmalı. Şehirlerde ise binalar toplam emisyonun yüzde 30’una sebep oluyor. Isıtma ve sıcak suyun, fosil olmayan yakıtlardan sağlanması, dekarkarbonizasyon için elzem” yorumunda bulundu.
HAMMADDE KRİZİNİ DÖNGÜSEL ATIK YÖNETİMİ ÇÖZEBİLİR
Nordic Talks’un ikinci başlığı, Closing the loop: Circular waste management/Tamamlanan döngü: Döngüsel atık yönetimi’yle ilgili konuşan RVM Systems Türkiye İcra Kurulu Üyesi Ayça Eroğlu da şirketlerinin global hammadde krizine döngüsel bir çözüm sunmak amacıyla kullanılmış ambalajların yüksek kalitede üretim ekosistemine tekrar dahil edilmesi için teknoloji geliştirdiklerini vurguladı. Eroğlu, döngüsel bir ekonomi modeline hizmet ederken sürdürülebilirliğin temel ilkelerini de yaymayı hedeflediklerini belirtti.
10.10.2022 22:26:15