Çeşme Turizm Projesi’ne karşı mücadele sürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılmak istenen İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak adlandırılan Çeşme Turizm Projesi'nin planlarına karşı açılan davayı Danıştay 6. Dairesi oy çokluğu ile reddetti. Kararda, “Cumhurbaşkanı kararı yönünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve yürütmenin durdurulması isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir” denildi. Davayı açan avukatlar Senih Özay ve Murat Fatih Ülkü, kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'na taşıyacaklarını belirtti.
Birgün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre Avukatlar Özay ve Ülkü yaptıkları ortak açıklamada, “Karar kamu yararı taşımıyor ve hukuka aykırı. AKP iktidarı Çeşme-Urla yarımadasının büyük kısmını turizme ve yapılaşmaya açmak istiyor. Yarımada sakinleri, İzmirliler de harika bir habitat ve ekosistem olan bölgenin turizm ve yapılaşmaya açılmasını, su kaynaklarını yitirmeyi, doğal ve kültürel zenginlikleri kaybetmek istemiyorlar. Bu dosyayı sadece Yarımadalılar, İzmirliler izlemiyor; tüm Türkiye izliyor. Danıştay Genel Kurulu’nun vereceği karar; hukukun, yargının olduğu kadar, siyasetin, değişen rüzgârların ve ülkemizin geleceğinin de bir fotoğrafını çekecek ” denildi.
İZMİR’İN KANAL İSTANBUL’U
İzmir’in ‘Kanal İstanbul’u olarak tanımlanan ve kenti felakete sürükleyecek Çeşme Turizm Projesi’ne karşı mücadele sürüyor. Proje İzmir’in Yarımadası’nı kapsayan Urla ilçesine bağlı Zeytineli köyünden Çeşme’ye bağlı Alaçatı ve Ildır’a uzanan 16 bin hektarlık alanı kapsıyor. Buradaki doğal sit alanları, zeytinlikler dâhil tarım ve mera alanlarının vasfı projeye göre değiştirildi. Proje için Resmi Gazete’de 12 Şubat 2020’de yayınlanan alan belirme kararına karşı; TMMOB, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Ege Çevre ve Kültür Platformu ve 100 yurttaş dava açarak yürütmeyi durdurma talebinde bulundu. Öte yandan İzmirli avukatlar Senih Özay ve Murat Fatih Ülkü de ayrı dava açtı.
Odalar ve yurttaşların açtığı dava sonrasında, Danıştay 6. Dairesi’nce atanan bilirkişi heyeti bölgeye giderek, inceleme yaptı. Raporda, projenin ‘kamu yararına uygun olmadığı’ görüşüne varıldı. Danıştay 6. Dairesi ise yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Davacılar ise kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na taşıyarak, sonuca itiraz etti. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından ise itiraz kabul edildi. Kurul geçtiğimiz Kasım ayında yürütmeyi durdurma talebini reddeden kararı kaldırması ve işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Danıştay 6. Dairesi ise Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun kararını hiçe sayarak yürütmeyi durdurma kararını reddetti. Öte yandan projenin yapılacağı Çeşme ve Urla ilçelerinde yer alan doğal sit alanlarının “doğal sit-nitelikli doğal koruma alanı” ve “doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” olarak düşürülmesine karşı açılan yürütmeyi durdurma davası da sonuçlandı. İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davada, bölgenin bir bölümünde sit derecesinin düşürülmesini durdururken bir bölümün ise yürütmeyi durdurma talebinin reddine karar verdi.