GÜNDEMHaber Girişi : 05 Şubat 2024 09:52

Urla’da gastronomi turizmi çiftçilerin omzunda yükseliyor

Urla’da gastronomi turizmi çiftçilerin omzunda yükseliyor
Yerel kültürünü, geleneklerini, mutfak zenginliklerini ve özgün niteliklerini koruyan Urla’da gastronomi turizmi üretimden vazgeçmeyen çiftçilerin omzunda yükseliyor.

 

 

MUSTAFA OĞUZ    -   URLA

 

 

 

Gastronomisi, sörf okulları, enginar, oyuk ve bağbozumu şenlikleri, Michelin Yıldızlı restoranları ile Türkiye’nin gözde turizm ilçelerinden Urla’da, Urla Belediyesi Turizm Birimi Sorumlusu Derya Çağan Orhunbilge, Urla’da binlerce yıllık tarihi ve zengin doğal mirasın korunarak turizmin geliştiğini belirtti.

 

 

 

 

 

Çağan Orhunbilge, “Doğanın tahrip edilmemesi, çevrenin korunması, deniz ve kıyıların temiz kullanımı, tarımsal alanlar ve yerel kültürü koruyan işletmelerin desteklenmesi daha yaşanabilir bir Urla için hepimizin ortak emeği ile mümkün” dedi. 

 

 

 

 

“YEREL HALKLA BİRLİKTE”

 

 

 


Sürdürülebilir bir turizm destinasyonu için yerel kültürün, geleneklerin, mutfak zenginlikleri gibi özgün niteliklerin korunması gerektiğini kaydeden Çağan Orhunbilge, yerel halkın turizm paydaşı olması, kendi tarımsal arazilerini, evlerini agroturizm ve gastroturizmine kazandırmasının önemine değindi. İlçeye gelen turistlerin Urla kültürünü deneyimlediğini açıklayan Orhunbilge, “Urla’nın çeşitli otlarıyla, sakız enginarıyla yemeklerini yapması, sanat atölyelerinde özgün etkinliklere katılması, zeytinliklerinde bağlarında hasata eşlik etmesi başka yerlerde bulamayacakları bir turizm deneyimi yaşatıyor. Aslında gastronomi, üretimden vazgeçmeyen çiftçilerinin omzunda yükseliyor. Yerel ve taze ürüne tarlalardan erişen şefler, yerel aşçılar bu taze ürünlerle zengin Urla Gastronomisini yaratıyorlar” diye konuştu. 

 

 

 

 

FARKLILIK ARIYORLAR

 

 

 


Turizm kavramının köy ve kasabalarda farklı bir kimliğe büründüğünü belirten Çağan Orhunbilge, “Bugün Antalya veya Kuşadası’na baktığımızda herşey dahil uygulamalarıyla tüketim turizminin öne çıktığı görülüyor. 5 yıldızlı otellerde, otel dışına çıkmadan zaman geçiyor ama kentin kendi halkı bu sistemden gelir elde edemiyor. Ayrıca kent de kendi kültürünü kaybediyor” ifadelerini kullandı. Urla’nın bu noktada daha dikkatli ve sakin ilerlediğine dikkat çeken Orhunbilge şunları söyledi: “Biz Urla’da kitle turizmini tercih etmiyoruz. Bu durum bizim yereldeki küçük mutfaklarımızın önünü açıyor. Sizin evinizde yaptığınız herhangi bir ot yemeği buraya gelen turistler için adeta mucizevi bir tat. ‘Çat Kapı’ evlerinde ya da Özbek’deki pek çok evde bunu başardık. Misafirine özel yapılan değil kendi evi için yaptığı sıradan bir patlıcan balığı yemeği bile burayı deneyimlemeye gelmiş bir vatandaşa farklı bir lezzet deneyimi yaşatıyor.” 

 

 

 

 

 

TURİSTLERİN PUSULASI

 

 

 

 


Urla’nın turizm potansiyelini tanıtmak amacıyla urla.org.tr internet sitesini hayata geçirdiklerini Çağan Orhunbilge, “Tarihi Malgaca Pazarı’ndan Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi’ne, Urla Bağ Yolu Rotası’ndan Köstem Zeytinyağı Müzesi, Yorgo Seferis Evi ve Klazomenai Antik Kenti’ne kadar tüm Urla’yı bir çok başlıkta tanıtıyoruz. Örneğin Urla Bağ Yolu Rotası’nı tıkladığınızda sunulan değerleri, her biri ayrı nitelikteki üreticilerimizin hangi güzergahta olduğunu veya gastronomi turizmi için hangi restoranların bulunduğunu görebilirsiniz. Ayrıca mavi bayraklı plajlarımız da yine bu portalda tanıtılmakta. Urla’ya gelme planı yapanlar için önemli bir yol haritası sunuyoruz” dedi. 

 

 

 

 

 

 

 

YENİDEN CANLANDIRILACAK

 

 

 


Urla’da 7 bin 500 yıl öncesine tarihlenen Limantepe Antik Kenti ve Anadolu’nun en eski zeytinyağı işliği Klozamenai’nin bulunduğunu söyleyen Çağan Orhunbilge, “İzmir Müze Müdürlüğü ile birlikte alanın daha anlaşılır olması için çalışıyoruz. O dönem yaşayan insanların replikalarını ve yaptıkları işleri canlandıracağız. Antik kentteki demircileri, seramikçileri ve diğer meslek erbaplarını bu alanda konumlandıracağız. Zeytinyağı ve üzüm ürünleri ihracatının da önemli bir merkezi olan bu alanda sıvı ürünleri taşımak için amforaların yapıldığı çok sayıda fırın da bulunuyor. Seramik lahit kullanımı da ilk kez Klazomenai’de başlıyor. İşte biz bu tarihimizi de ön plana çıkarmak, tanıtmak istiyoruz” dedi.

 

 

 

 

Urla denizciliğinin öne çıkarılması amacıyla bölgede 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği’nin antik gemi renovelerini inşa ettiğini vurgulayan Orhunbilge, 750 metrekaresi kapalı olmak üzere yaklaşık 2 bin metrekarelik bir alanda Urla Denizcilik Merkezi’nin de hayata geçirileceğini sözlerine ekledi.